Türkiye, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ni (MGSB) güncelleyerek yapay zekayı bir tehdit unsuru olarak tanımladı. “Kırmızı kitap” olarak adlandırılan bu önemli belge, her beş yılda bir güncelleniyor ve çok kutuplu dünya düzeninin sunduğu riskler ve fırsatlar üzerinde duruyor. Ayrıca, terörizmi önemli bir iç tehdit olarak değerlendiriyor.
Kırmızı kitap yapay zeka için ne diyor?
MGSB, Savunma ve Dışişleri Bakanlıkları ile Milli İstihbarat Başkanlığı’nın tehdit analizlerine dayanarak hazırlandı. Belge, siber tehditler açısından yapay zekanın potansiyel tehlikelerine odaklanmaktadır.


Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı İbrahim Kalın, daha önce yapay zekayı “dijital çağın atom bombası” olarak değerlendirmiş ve henüz sınırları belirlenmemiş çalışmaların insanlık için tehlike arz ettiğini belirtmiştir. MGSB, bu değerlendirmeyi göz önünde bulundurarak yapay zekayı siber tehditler arasında yer aldırmaktadır.
Belgede, yapay zekanın ulusal ve uluslararası düzeyde yasal düzenlemelere tabi tutulmasının önemli bir gereklilik olduğu vurgulanmaktadır. Güvenlik kurumları, özellikle MİT’in, siber tehditlere karşı gerekli önlemleri alması ve teknolojik altyapılarının güçlendirilmesi beklenmektedir. Bu bağlamda, Ocak 2024’te kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı, devletin siber güvenlik faaliyetlerini koordine edecek.
MGSB’nin yapay zekayı tehdit olarak tanımlaması, teknolojinin potansiyel risklerine karşı Türkiye’nin aldığı önlemlerin bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Bu durum, yapay zekanın düzenlenmesi ve siber güvenliğin artırılması konusundaki atılacak adımların yol haritasını çizmektedir.
Siz bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın.