Yapay zekanın hızla gelişimi, elektronik atık sorununu beraberinde getiriyor. Nature Computational Science dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, bu teknolojik değişimin çevresel etkileri hakkında önemli bir uyarıda bulunuyor.
Yapay zeka kaynaklı elektronik atık sorunu büyüyor
İlgili çalışmaya göre, önümüzdeki on yıl içerisinde yapay zeka kaynaklı elektronik atık miktarı 1.2 ila 5 milyar ton arasında bir seviyeye ulaşabilir. Bu miktar, 20 milyar akıllı telefon veya 10 milyar iPhone’un üreteceği atık ile eşdeğer değerlendiriliyor. Dünya genelindeki akıllı telefon sayısının 8,5 milyarı aştığı göz önüne alındığında, bu durum ciddi boyutlar kazanıyor.

Elektronik atıkların içerik yapısının da değiştiği gözlemleniyor. Geleneksel elektronik atıkların büyük kısmını ev aletleri, ekranlar ve akıllı telefonlar oluştururken, yapay zekanın etkisiyle bilgisayar çipleri ve ekran kartları öne çıkıyor.
Yüksek performans gerektiren bilgi işlem sistemlerinin bileşenlerinin sınırlı bir ömre sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda, yapay zekanın her yıl yüz milyonlarca çip ve ekran kartı tüketmesi bekleniyor. Bu durum, elektronik atık sorununu daha da şiddetlendirecek.
Artan atıkların çevresel yansımaları ise oldukça ciddi. Elektronik atıklar genellikle cıva ve sera gazları gibi tehlikeli maddeler barındırıyor ve geri dönüşüm yapılmadığında yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. Araştırmacılar, sadece 2023 yılında yapay zeka kaynaklı elektronik atık miktarının 2.6 ton olduğunu belirtiyor ve bu şekilde devam edilirse, söz konusu rakamın ilerleyen yıllarda bin kat artabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Yapılan çalışma, 2030 yılına kadar yapay zeka kaynaklı elektronik atık artışını yüzde 16 ila 86 oranında sınırlamak için çeşitli alternatif yaklaşımlar öneriyor. Bu önerilerin başında, bilgisayar cihazlarının atılmak yerine yeniden kullanıldığı ve farklı amaçlarla değerlendirildiği döngüsel ekonomi modeli yer alıyor.